1. az önce müzik kanalında açtığım son başlıkların hepsinin hatalı olduğunu fark ettim. birisi fark edene kadar öyle kalsın bari zira değiştirmeyi bilmiyorum.
  2. son bir hafta içinde kendimi ciddi anlamda berbat hissediyordum. büyü yapılmışcasına saçma hareketlerde bulunup, önümdeki gerçeği dahi görmekten aciz bir konuma gelmiştim. aylardır salak gibi tamamıyla saçma bir duruma koşulsuz bir inanç gösterip kendimi hırpalamaktan başka bir şey yapmamışım. tüm bu süreç içinde ise iyiden iyiye kendimi de kaybettim. sevdiğim aktivitelerden uzak kalıp, beni gerçekten seven insanlara yeterince ilgi gösteremedim. neresinden tutarsanız tutun, çok gerzekçe zamanlardı benim adıma.

    şimdi çok daha iyiyim. duvarlarım tekrar yükseldi, daha sağlam bir şekilde. hayatı biraz kaçırdım fakat tekrar yakalama konusunda çok iyimserim. önceki aylarda mesajına bile geri dönüş yapmadığım, ciddi anlamda benimle zaman geçirmek insanlardan özür dileyip tüm dikkatimi kendilerine vereceğim. çok daha fazlasını hakediyorlar. eskisi gibi uçak biletlerini teker teker alıp önüme dizip, gideceğim ülkelerde neler yapacağımı düşüneceğim. enerjimi ve moralimi düşüren, yalan söyleyen herkesten fazlasıyla uzak duracağım. daha çok radiohead dinleyeceğim. okumam gereken birçok kitap birikti ayrıca. en yakın zamanda brazil's dance with the devil kitabına başlamalıyım. üniversiteyi de tekrar toparlayıp, uzatmamanın bir yolunu bulmalıyım. acelem yok hepsi sırayla...

    hoş yine kendin olmak.
  3. şu an kendimi bir özgürlük savaşçısı, everest'in zirvesine ulaşmayı başaran bir dağcı, sonunda sevdiği kişiye açılabilen bir genç, bisikletle california yokuşundan aşağıya gözlerini kapatarak inen maceraperest, elimde gitarla ilk konserini sonuna kadar dolu olan wembley'de vermek üzere olan taze rocker, son saniye basketi atan çaylak ve phantom of the opera'yı yazmış müzisyen gibi hissediyorum.

    son derece iyi ve huzurlu...
  4. tam olarak bu saatler delicesine muhabbet edeceğim birisinin varlığına ihtiyacım var. dünya ile beraber tüm arkadaşlarım da uyuyorlar.
  5. progresif müziğin insanlık onurunu yeneceği günü bekliyorum.